Haziran ayı enflasyon oranının beklentilerin çok altında açıklanmasına dikkat çeken Bakırlıoğlu, “Bu ülkede emekli olmak en zor şey. Birileri emeklimizin evine girmiş geceleyin hırsız gibi, mutfağından, kasasından, cebinden 10 bin lirasını çalmış. Bu eve girerken bunun kullandığı maymuncuk da TÜİK'tir. Biz ‘Tayyip'i üzmeyen istatistik kurumu. ’ diyoruz. TÜİK, Tayyip'i üzmüyor ama milletin anasını ağlatıyor” dedi. TÜİK’in haziran ayı enflasyonunu aylık %1,37, yıllık %35,05 olarak açıklamasına tepki gösteren Bakırlıoğlu, “Piyasa beklentisi %1,55 ile %1,65 arasındaydı. İstanbul Ticaret Odası'nın verileriyle de TÜİK verileri arasında uçurum var. ENAG'ı saymıyorum bile.” ifadelerini kullandı. Konuşmasında Türkiye ve Almanya’daki emeklilerin yaşam koşullarını da kıyaslayan Bakırlıoğlu, “Google görsellere ‘Türkiye emekli’ yazın; karşınıza çökmüş, dalgın, kederli bir amca çıkar. ‘Almanya emekli’ yazınca ise deniz kenarında güneşlenen bir çift görürsünüz. Biri parkta çay içiyor, diğeri dünyayı geziyor.” dedi. “Aynı sepete Alman emekli 21 kez, Türk emekli 6 kez doldurabiliyor” Emekli maaşlarının alım gücündeki uçurumu da rakamlarla anlatan Bakırlıoğlu, Türkiye’de bir emeklinin temel ihtiyaçlardan oluşan alışveriş sepetini 6 kez doldurabildiğini, Almanya’da ise emeklinin aynı sepeti 21 kez doldurabildiğini belirtti. “2002’de asgari ücretin üstündeydi, şimdi altına düşmüş”
Bakırlıoğlu, geçmişe dönük verilerle iktidarı da hedef aldı: “2002’de en düşük SGK emeklisi maaşı, asgari ücretin %30 üzerindeydi. Bugün ise çok altına düştü. Eğer o oran korunmuş olsaydı, bugün 4/A emeklisinin maaşı 28.735 lira olması gerekirdi. Ama 18.400 lira. 10 bin lira nerede?” “SGK batıyor diyorlar ama rakamlar farklı söylüyor”
İktidarın “emekli sayısı arttı, SGK batıyor” söylemini de verilerle çürüten Bakırlıoğlu, 2020’den 2024’e emekli sayısının sadece %25 arttığını, buna rağmen SGK transferlerinin milli gelire oranla düştüğünü söyledi. Bakırlıoğu “2020’de SGK’ye yapılan transferlerin GSYH’ye oranı %4,93’tü, 2024’te %3,32’ye düştü. Emekli sayısı artarken, emeklilerin milli gelirden aldığı pay nasıl düşüyor?” diye sordu. “Bu hırsızlık sadece sizin iktidarınızın işi olabilir” Sözlerinin sonunda sert bir benzetme yapan Bakırlıoğlu, emeklinin gelir kaybını şöyle ifade etti: “Şimdi, bunu ancak sizin iktidarınız becerebilirdi. Birileri emeklimizin evine girmiş geceleyin hırsız gibi, mutfağından, kasasından, cebinden 10 bin lirasını çalmış. Bu eve girerken bunun kullandığı maymuncuk da TÜİK'tir. Hani, biz diyoruz ya: ‘Tayyip'i üzmeyen istatistik kurumu. ’Tayyip'i üzmüyor ama milletin anasını ağlatıyor, milletin anasını ağlatıyor. Bu farklar ancak ve ancak yanlış verilerle olabilir çünkü emekli maaş artışları, memur maaş artışları TÜİK'in açıklamış olduğu enflasyon rakamlarıyla yapılıyor. Sayın Cumhurbaşkanı 2018 yılında şöyle demişti: "Verin yetkiyi, görürsünüz etkiyi. Verin bakalım yetkiyi, enflasyonla, şununla bununla nasıl mücadele edilir, görün." Sayın Cumhurbaşkanı kendinden öncekilerin, ekonomiyi yönetenlerin veyahut da dünyadakilerin yapmayacağı bir şey yaptı, enflasyonla mücadelede müthiş bir yol buldu: Türkiye İstatistik Kurumu üzerinden şu anda Türkiye'de enflasyonla yapay bir mücadele edilmekte.” “Yüzde 15 zam yetmez, açlık sınırı 26 bin lira”
Emekliye yapılacak olası zammı da eleştiren CHP’li vekil, “Ne olacak? En fazla yüzde 15 zam vereceksiniz. En düşük maaş 17 bin lira olacak. Açlık sınırı 26 bin lira!” diyerek tepkisini dile getirdi.
Haber Kaynak : Haber Merkezi
