Siyasi uzlaşı yönetimsel başarıyı bu da toplumsal gelişim ve refahı getirir. Son günlerde ilçemizde yaşanan bazı gelişmeler bunun işaretçisi ve bundan keyif alıyorum. Sivil Toplum kuruluşlarının bunu destekleyen açıklamalar yapıp bu duruşu sergilemesi, bazen de yöneten iradeye yön kazandıracak telkin ve tavsiyelerde bulunması şehrimizde yaşayan insanların huzur ve mutluluğu için oldukça önemli.
Siyasi tercihlerin bir yana bırakılarak, Akhisarlı öznesinde birleşilme zamanı gelmiş de geçiyor. Aynı şehirde yaşayan insanlar olarak ortak bir şehir kültürü geleceğine talibiz. Bu sebeple kişisel gelişim ve kazancımız artsa da şehrimizin ekonomik kültürel ve en önemlisi sosyal gelişimi yetersiz kalırsa, bu şehir bizi mutlu edemez hale gelir. İşte yıllarca insanların Akhisar’da kazandıklarını İzmir’e yatırmalarının temelinde bu var. Bizler yapılan bu yanlıştan dönülmesi, böyle gelmiş böyle gider denilmemesi için elimizden geleni yapmalıyız.
Biz kim miyiz? Akhisarlıyım demekten utanmayan herkes. Belediye başkanından, bürokratına, memurundan işçisine, köylüsüne Akhisar coğrafyasında nafakasını çıkaran herkes…
Şehir, bizim sadece işimizi yapıp para kazandığımız yer değil. Bu şehir bizim ve çocuklarımızın yaşadığı, komşumuz, mahallelimiz, iş arkadaşlarımız, akrabalarımız ile birlikte huzurla yaşadığı, mutlu olma hedefine yürüdüğü, geleceğe dair güzel umutlar besleyip bu umudu yeşertmek için ve hatta gerçekleştirmek için çaba sarf ettiği yer.
Şimdi gözümüzü kapayıp nasıl bir şehir istiyorsak onu hayal edelim. Sonra da bunun için ben ne yapmalıyım, bunun için benimle beraber kimler ne yapabilir bunu düşünelim. Sonra da tüm farklılıklarımızı bir tarafa bırakıp, herkesi aynı gösteren sevgi gözlüklerinin camını kalpten gelen sevgi seli ile bir parlatalım. Canlı, insan ve Akhisarlı öznesiyle hareket etmeye başlayalım.
İşte şimdi aşamayacağımız engel kalmadı. Birlikte el ele daha güzel günlere yürüme zamanı. Bu şehir çok pis , herkesin suratı asık, trafik karmakarışık, sokakta yürüyemiyoruz, bir gidilecek yeri yok, piyasa çok bozuk, kaldırıma yine araba park etmişler, sokak köpekleri ısırmasın çocuğum dikkat et gibi sözleri sarf etmeyelim. Tiyatrosu ile, sineması ile, sempozyumu, çalıştayı, sanat atölyeleri, söyleşiler, üretim odaklı planlamalar, hedef geliştirme çalışmaları ve belki en önemlisi sizin için ne yapabilirim sorularının sorulduğu resmi daireler bu şehri yaşanır yapacak. Tüm bunları da bu şehirde yaşayan insanlar yapacak…
İşte biz bu şehirde yaşayan insanlarız. Yani bu işi de biz yapacağız. Ben buna inanıyorum ve bir ışıltı var.
Buradan masa başında, köşe başında, suyun başında duranlara ve onların yanında olanlara sesleniyorum. Akhisarlılar artık hizmeti de mutluluğu da hak ediyor. Kavga değil, iş, aş, aşk, sevgi zamanı. Lütfen üzerinize düşeni yapın… Saygı ve sevgilerimle...
Süleyman Kollu
