YARIM ASIRLIK USTADAN “usta sözler”
Teknolojik ve fabrikasyon üretimler her geçen gün hayatımızda daha fazla yer alarak geleneksel mesleklerin yerini alıyor. El emeği ve göz nurunu mesleki bilgi ile birleştiren ustalar yüzyıllarca insanoğlunun ihtiyaçlarını karşılayacak ürünleri ürettiler. Hünerleri ile beğeni kazananlara usta yaptıkları iş koluna meslek, yaşattıkları geleneğe ise zanaat denirdi.
Bu mesleklerden biri de soğuk demircilik. Yarım asırlık tecrübesi ile soğuk demiri yüreğiyle ısıtıp şekil verenlerden biri olan demirci ustası Ethem Akara’yı 35 metrekare dükkanında kaynak ve tamir işiyle uğraşırken bulduk. Yaptığı işe ara vererek sorularımız cevaplayan Ethem Akara, yıllarca ekmeğini yiyip, ev ocak bakıp çocuk okuttuğu mesleği ile ilgili ders niteliğinde sözleri dile getirdi. Akara teknolojinin ve fabrikasyon üretimin meslekleri üzerine etkisini şu sözlerle değerlendirdi.
Ustalık ölmez, ölmemeli…
Teknoloji gelişir, üretim kolaylaşır ancak ustalık ölmez, ölmemeli. Akara yarım asır önce bir demirci ustasının yanında çırak olarak başladığı mesleğinde yaşadığı aşamaları anlatırken “bu meslek usta ellerin marifetiyle şaheserlerin ortaya koyulduğu bir meslek. Şimdilerde bile ‘bunu zamanında nasıl yapmışlar’ diyerek hayretle bakılan eserlerin olduğu meslek. Zor meşakkatli bir meslek. Ancak her geçen gün meslekler fabrikasyon üretime yenik düşüyor. Sağlam, bakımı yapılabilen ürün yerine artık, kullan bozulup kırılınca at, yenisini al anlayışı yerleşti. Bu aslında israf temeline dayanan, insan emeğine saygının olmadığı bir anlayış. Bu sebeple Ustalığın ve mesleğin ölmemesi için Allah ömür verdikçe sağlığımız elverdikçe çalışıp üreteceğiz” dedi.
Emeğe Saygı Bitiyor, Meslekler Yok Oluyor
Mesleğimizi sürdürecek yeni ustalar yetiştireceğiz diyemiyorum maalesef. Diyerek her geçen gün emeğe saygının ve beraberinde mesleklerin yok olduğunu belirten Ethem Akara anne babalara da öğüt verdi.
“Bu meslekleri öğrenip yapmaya çalışan yeni bir nesil yok. Emeğin kutsallığı, bilgi ile beceriyi yoğurup marifeti, ustalığı ortaya koyacak özverinin kıymeti bilinmiyor artık. Dahası çırak, kalfa, usta gibi terimler kelime dağarcığımızdan çıkacak yakında. Üretmek ülke ekonomisine ve insanlığa katkıdır. Biz, demire hükmettiğimiz gibi hayata ve geleceğe hükmedemiyoruz. Ancak yarım asırlık bir meslek erbabı olarak anne, babalara sesleniyorum, günün birinde kendi yaşamını devam ettirebilecek bilgi ve beceriye sahip nesiller yetiştirmemiz lazım. Eli iş tutan, eline iş yakışan insana ihtiyacımız var. Usta olsunlar demiyorum çocuklarınız , ancak en azından bir işin nasıl yapıldığını görsünler, bir işin ucundan tutsunlar ve desinler ki bunu da ben yaptım.”
Süleyman Kollu / GHA / www.gundemakhisar.com
