https://www.youtube.com/watch?v=qf8JONCogbY&feature=youtu.be
BU SADECE KÖFTE DEĞİL
Akhisar’ın önemli bir marka değeri olan Ramiz Köfte’nin başarı hikayesini araştırdık… Taşkınlar Ailesinin üçüncü kuşağı olan Birtan, Bircan, Bülent Taşkınlar mütevazı kişilikleri ile dünya markası olmaya aday Ramiz Köfte’nin başarı hikayesini tüm samimiyetleriyle okuyucularımıza anlattılar.
Ramiz Köfte’nin bir kültürün mirası olduğunu belirten Birtan, Bircan, Bülent Taşkınlar, «sadece bir köfte olarak değerlendirilirse, haksızlık olur. Bizim köftemiz yıllarca halkımızın damak tadı ve aradığı lezzet olmuş. Bir asırdır devam eden, küçük bir çarşı dükkanından güçlü bir markaya olan yolculuğun temelinde de bu var.» diyerek Ramiz Köfte›nin başarı sırrını açıkladı.
Muhabir Semih Gürmen: Bugün Akhisar’ımızın markalaşmış firmalarından Ramiz Köfte’deyiz. Akhisar köftesini, spora, sanata, tarihe verdikleri değeri sohbet havasında Birtan, Bircan ve Bülent Taşkınlar kardeşlerden dinleyeceğiz. Öncelikle hepinize merhabalar. Akhisar köfte denilince akla ilk gelen lezzet Ramiz Köfte oluyor. Ramiz Köfte, Akhisar köftenin neresinde? Bu lezzet nereden doğdu? Nasıl ortaya çıktı?
-Bircan Taşkınlar-Tekrardan merhabalar, hoş geldiniz. Köfte tabi ki Türk mutfağının değişmez lezzetlerinden birisidir. Nasıl ki kuru fasulye, pilav mili yemeğimizse Ege, İstanbul ve Anadolu insanı için köftede mutfağımızın baş tacı, bizlerinde ekmek kapsı. Köfte ta orta Asya’dan gelmektedir. Hayvancılıkla uğraşan toplumlardan bu yana. Bu arada Bizim Ramiz Köfte olarak ifade ettiğimiz sizlerin Akhisar Köfte dediği Rumeli esintileri barındıran köftemiz. Ramiz’lerin soyu Konya Karaman’dan Mohaç’a Makedonya’ya gidiyor, Balkan Savaşları’ndan sonrada Akhisar’a geliyorlar, baba mesleği demeyelim de amca mesleği, Adem Aco. 1920’lerde babamla beraber kurdukları işyerinin 1928de babamın tek başına işletmesiyle başladı Ramiz köfte. Bünyemizde bir sürü usta, kalfa yetiştirdik, babamda bizde. mesela çorbacı Tevfik, köfteci Behzat. O zamanların Akhisar’ında, 1950’lere kadar süren mutfak kültürünü geliştiriyorlar. Köfteci Ramiz Akhisar köfteye ismini vermeden önce, biz evlatları bu ismi lanse ettik, ben Bircan Taşkınlar 70 yaşındayım. Yaklaşık 6-7’li yaşlarda önüme önlük takılmış halde fotoğraflarım bulunmaktadır. Demek oluyor ki bu iş üzerinde 60 seneyi aşkın bir emeğimiz çabamız var. Kardeşlerimle birlikte bu ismi markalaştırıp Ramiz köfte olarak götürüyoruz. Bu ismi kabul etmeyen babamın bizlerin çırakları ustaları da bu işi Akhisar Köfte olarak devam ettiriyor. Ciddi bir endüstri çıktı ortaya. Ülkenin her yerinde farklı isimlerle anılan köfteler bulunuyor, bu isimler arasında Ramiz köftede var, Akhisar köftede. Diğer köfteci zanaat sahibi kişiler de hiç alınmasınlar onlarda Akhisar köfteyi temsil ediyorlar. Dolayısıyla bu köftenin Akhisar köfte olarak tanıtılmasında çorbada tuzumuzda var lokomotif olma durumumuzda var Semih’çim. Türkiye’nin farklı kesimlerinde farklı köfte yapanlar bulunmakta ama Ege’nin bu konuda damak lezzeti bakımında önde olduğunu düşünüyorum, değinmeden de geçemeyeceğim ama başta bir İstanbul var, İstanbul’u bir devlet gibi düşünün oradaki restoranları mutfak sanatı yapan kişileri düşünün. Hemen sayabileceğim 10’a yakın köfte bulunmakta; Akçaabat Köfte, İnegöl Köfte, Rumeli köfte, Tire kebap, İzmir Köfte her memlekette kolayca yapılacağı zannedilen bir menüyü isimlendirerek böyle zenginleştirmişler. Bizimkiler 1928’de başlamışlar babam rahmetli, bizlerde 70’te vefat edesiye kadar sektörde bir fiil çalışmış, o zamanlar lokantacılar derneğinde emekleri olmuş, ayrıca Akhisar’ın kültür hayatında yer almış sportif açıdan futbol oynamış, Türk idman ocağında futbol oynamış, 50li yıllara kadar spor hayatında yer almış bir insan. Bunun dışında Akhisar’a gelen tüm sanatçılara destek olmuş, onlara yön vermiş.Sinema, tiyatro, konserler olsun. Bu kişiler Akhisar’a gelince ağırlamış, kimisiyle dost olmuş. Yazar Cevat Şakir Kabaağaçlı gibi(Ali Karnas Balıkçısı), yahut Mübella Mukadder, Neriman Altındağ Tüfekçi gibi yahut tiyatroda Muhsin Ertuğrul, Muammer karaca, sanat dünyasından farklı insanlarla beraber olmuş, bu köfteyi onlara yedirmiş ve dostlukları pekişmiş. Kısa bir tarihçe yapayım 70’den bu yana biz kardeşler olarak işimizi devam ettirmeye çalışıyoruz. Tabi bu iş bir kültür meselesi, mutlak suretle bir kültür olacak tabikide ve bu okumakla gelmiyor, ders verir gibi konuşmak istemem ama artık gıda sektörü uçtu, eskiden sadece çorbacı, köfteci, restoran varken şimdi pizzacıdan, dönerciden tutunuzda emvai çeşit sektörlere taşındı. Sadece pizza satan sadece çorba satan çok ciddi iş yerleri ortaya çıktı. Akhisar’da bunlardan nemalanıyor. Akhisar’da da güzel katmerimiz var köfteden başka, ifade edeceğim daha çok şey var aslında.
-Semih Gürmen; Şuanda Köfteci Ramiz olarak yurt içi ve yurt dışında hayli şubeniz var bu nasıl oluştu?
-Bülent Taşkınlar; Toplamda 31 ilde 145 şubeyle faaliyet gösteriyoruz, bunun dışında Azerbaycan Bakü’de bir restoranımız var, 3. Yılını doldurdu.Onunda dışında yeni bir restoran daha açaçağız şimdi oraya, yakın coğrafyamızdan ilgi daha yüksek oluyor tabiki de, diğer ülkelerden biri de İran, çok yakında Tahran’da da bir girişimimiz olacak, buna keza Kıbrıs’ta. Çok iyi teklifler alıyoruz ama şuana kadar temsil edebildiğimiz yer 145 şubeyle Türkiye ve Azerbaycan’da faaliz.
-Semih Gürmen; Akhisar’daki ufak dükkandan Türkiye’ye yayılma süreci nedir?
-1928’de açılan 19 metre kareden oluşan daha ilerisinde yan mekanları da alarak büyüttük ama site alanı olduğundan daha fazla büyüme şansımız yoktu. Otopark sorunu da buna keza. 2000 yılında şuan içinde bulunduğumuz İzmir-İstanbul yolu üzerindeki bu mekanımızı açtık. Franchising teklifleri almaya başladık. 6 yıl boyunca bu teklifler için ilerleme kat ettik. 2006 yılında İstanbul Levent çarşıda ilk şubemizi açtık, o şubeden istediğimiz başarıyıda yakalayınca hemen ardından Bakırköy, Ümraniye gibi İstanbul şubeleri geldi. Zaten şuanda 145 şubenin 55’i İstanbul’da tabi onu takip eden İzmir, Ankara şubeleri var. Bir taraftan da alt yapımızı güçlendirdik, Akhisar Organize Sanayi Bölgesi’nde de 10 bin metre kare alana et işleme tesisimizi kurduk. 2017 yılının Mart ayından bu yana orda faaliyet gösteriyoruz. Yeterli kapasite ve alt yapıya sahibiz orda da. Bu alt yapıya güvenerek te başka pazarlara yönleneceğiz.
-Semih Gürmen; Taşkınlar ailesinin Akhisar şehrine kültürüne sporuna katkılarından da bahseder misiniz?
-Birtan Taşkınlar; Öncelikle ekip olarak tekrar hoş geldiniz Köfteci Ramiz kurumu sadece Akhisar’ın çarşısında köfte satan, müşterilerin karnını doyuran esnaf dükkanından ibaret değildir. Gerek köfte konusunda gerek Akhisar ekonomisi ve halkının birleştiği bir mekandır. Akhisar’ın siyasi hayatı, ekonomik hayatı, kültürel hayatında da payı vardır. Öncelikli şunu söylemek gerek Köfteci Ramiz’in 5 çocuğu bulunmakta, en büyük olan yakın zamanda kaybetttiğimiz, av. abimiz Birol bey İstanbul Hukuk Fakültesi mezunudur. Sonra ailenin tek kız çocuğu olan ablam Birsen Taşkınlar sonra evlenerek soy ismi Erol olmuştur. Diş hekimi kendisi İstanbul mezunudur. Ailede en çok bayrağı taşıyarak sürdüren İstanbul Üniversitesi Jeofizik mezunu olan abim Bircan Taşkınlardır. Sonra sırada ben geliyorum bende İstanbul Hukuk mezunuyum abimle birlikte ortak avukatlık bürosunda 27 sene serbest avukatlık yaptım. En küçük kardeşimizde az önce size franchising konusunda size bilgi veren Bülent Taşkınlar’da 9 Eylül Üniversitesi İşletme fakültesi mezunudur. Bütün kardeşler dışında 2 yabancı dil bildiğini de eklemek isterim. Böyle eğitim görmüş bir ailenin çocukları olarak öncelikle Akhisar’ımızda dereceye giren sıralama yapan Macide Ramiz taşınlar Fen Lisesini kurduk. Mevcut kurulan okul Milli Eğitim teşkilatı içerisinde başka bir lisenin çatı katında eğitim veriyordu, buda bu fen lisemizin şanına layık değildi. Biz bu noktada dönemin Manisa Valisi benim fakülte arkadaşım Celalettin Gövenç’inde katkılarıyla farklı bir mimari proje çizerek -bunu da ekonomik alanda çok önemli olduğunu vurgulamak isterim- içinde konferans salonlarına kadar hazır olan bir okul kurduk. Şuanda da bir gurur vesilemiz olarak bütün öğrencilerinin başarıyla Türkiye’nin en elit üniversitelerini kazandığı bir okul olarak eğitime katkıda bulunduk. Spor, Köfteci Ramiz ailesi ve babamızın ismiyle hep yan yana yürümüş. Asla vazgeçmeyeceğimiz, sadece spor olarak görmediğimiz, bir hayat felsefesi olarak gördüğümüz bir olgu. Babam köfteci Ramiz taşkınlar çok uzun yılar kurucu olarak Akhisarspor’un kuruluşundaki önemli taşlardan biri olan Gençlikspor’un oyuncusu, kurucusu ve hatta daha evveliyatında biraz önce size fotoğraflarını gösterdiğimiz Türk İdman Ocağı’nın oyuncusu. Babam çok uzun yıllar futbol oynamış. Bununla beraber rahmetli olan ağabeyimiz Birol bey yine oda Gençlikspor’da olmak üzere çok uzun yıllar futbol oynadı, bende bir şekilde eğitime gittiğim İstanbul’a gelip giderek yaklaşık olarak 5 yıl Akhisarspor formasını giydim. Bi dönemde Akhisarspor’un basketbol takımında oynadım. Birçok Akhisarspor seven bilir uzun yıllar futbol federasyonunda da görev yaptım süper ligte. Futbola bakış açımız sadece oynamakla kalmadı Akhisar’a sponsor olarak, uzun yıllar reklamımızı verdik. Sevdamız yine Akhisarspor yine devam etmek istiyoruz. Spordan bahsetmişken bütün ülkenin spor kulüpleri, camiadan insanlar, bize uğrarlar, misafirimiz olurlar. Çok spor kulübünü ağırladık gittiğimiz yerlerde de buna karşılık ağırlandık. Spor ve eğitim tarihine değin kısaca anlatacaklarım bunlar. Sanat ile ilgili abim Bircan bey biraz değindi. Bugün Türk insanının içinde herkesin tanıdığı spordan siyasete, sanattan kültüre bir çok ünlü müzisyen, yazar, edebiyatçı, sporcu halen dükkanımıza gerek müşteri olarak gerek ziyaret amaçlı gelirler onların karınlarını doyururuz paralarınıda alırız, bedavaya yapmayız çünkü almazsak bir daha gelmiyorlar.Bir kere misafir edebilrisiniz, bir kez daha geldiğinde almazsanız kapınızın önünden size uğramadan geçerler. Buda bizim mesleğimizin cilvelerindendir. Bu vesileyle saydığım müzik spor, sanat camialarında çok sayıda parayla asla ölçülemeyecek dostluklarımız oluştu. Bunu mümkün mertebe yaptığımız işlere yansıtmaya çalıştık, burası sadece köfte yenip karın doyurulan bir yer değil. dostlukların pekiştiği, memleket meselelerinin konuşulduğu, spordan siyasete çok şeyin tartışıldığı güzel bir mekandır. Ana hatlarıyla spor eğitim, sanat edebiyat konusunda. Akhisarda Mevcut Türk Sanat musikisi derneğinin uzun yıllardır sponsorluğunu yapıyoruz. Mustafa Sağyaşar, Avni Anıl, Kutlu Payaslı, Zekayi Tunca, Ahmet Özhan, Ayşe Taş, Melihat Gürses, Ayşen Birgör yakın zamanda da Üner Coşkuner şimdilik aklımıza gelenler. Bu kişileride Akhisar’ımıza davet ettik ağırladık. Teşekkür ediyorum söyleyeceklerim bunlar.
-Bircan Taşkınlar-Akhisar halkına selam ediyoruz, Akhisarlı bizi zannediyor ki sadece kendi komseptimizi yaşıyoruz, Akhisar’lılar için her zaman yüzde 10 indirimlerimiz var, ikramlarımız var. Onları pek görmesekte Ahisar’lılar bizi yabancı görmesin, Akhisar’ın içinde doğduk evlerimiz burada , parayı kazanıp dışarlarda da evler aldık ama dışarı kaçmadık burada yaşıyoruz. Ölünceye dek burada yaşayacağız, biraz eskiye, nostaljiye takılıyoruz. Halk insanıyız herkese selamlarımız var, bize merhaba diyen insanı başımızda taşırız, tasavvufa yani gönüllüğe yöneliğiz, Akhisar’ımız güzel bir ova ve bu ovada yetişen çok güzel insanlarımız oldu. Daha da güzel işler yapacak gençlerimiz yetişiyor, hepsine selamlarımı ve saygılarımı sunuyorum. Söylenecek çok şey var ama şimdilik bu kadar.
-Semih Gürmen-Bizde Altıeyül Gazetesi ailesi olarak çok teşekkür ediyoruz, bugün Ramiz Köfte sahipleriyle beraberdik. Güzel bir söyleşi oldu, herkese teşekkürlerimizi sunarız.
AGB – GHA / Süleyman Kollu
