Huzur ve güvenlik içinde, insan onuruna yakışır bir şekilde yaşamak, insanlığın en temel haklarındandır. Dünyada bir türlü önlenemeyen savaş ve çatışma ortamında masum insanların öldürülmesi, günümüz dünyasının temel çelişkilerinden biridir. Bu durum insanlığı derinden etkilemekte ve geleceğe güvenle bakmasını engellemektedir. Dünyanın birçok yerinde çocukların, kadınların, savunmasız insanların ve masum vatandaşların katledilmesi veya savaş mağduru olarak ülkelerinden göç etmeleri insanlık adına büyük endişelere neden olmaktadır.
Tüm bu olumsuzluklara rağmen, yüzyıllar boyunca dünyayı adalet ve hoşgörüyle yönetip, geniş bir coğrafyada barışı tesis etmiş olan kahraman ecdadımızın torunları olan bizler, asırlar önce olduğu gibi bugün de, barış ve huzur için dünyanın ve mazlumların umudu olmaya devam ediyoruz. Birçok ülkede akan mazlum kanının durması, demokrasinin yerleşmesi, bölgede barış ve istikrarın sağlanması için verdiğimiz mücadele tüm dünya ülkelerine bir ders niteliğindedir.
Dünya üzerinde akan kan ve gözyaşının son bulmasına vesile olması temennisiyle, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nü kutluyor, geleceğimiz olarak gördüğümüz çocuklarımıza kalıcı barışın hâkim olduğu daha güzel bir gelecek bırakabilmeyi ümit ediyorum.
GHA
